Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan her ay maaşını tıkır tıkır alarak emekli olmuş bir zibidi, çıkmış yine Mustafa Kemal Atatürk’ün işgalden kurtarıp bizlere armağan ettiği Ayasofya kürsüsünden içindeki kini kusuyor, Mustafa Kemal Atatürk’e lanet okuyor.
Kendini imam zanneden bu müsveddeyi elbette ki muhatap almıyoruz.
Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet ile İslam dünyasına kazandırılmış ama Birinci Dünya Savaşı ile tekrar Haçlı tarafından işgal edilmiştir. Ayasofya ile beraber tüm yurdu düşman işgalinden kurtaran fatih, Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Ayasofya’yı zincirlerinden kurtaran lider Mustafa Kemal Atatürk’tür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni işgalden kurtarırken de, yeni devletimizi kurarken de vatan hainleriyle mücadele etmişti. Onların da en önemli özelliği tıpkı Muaviye gibi mızraklarının ucuna ayet-i kerimeleri yerleştirmeleri değil miydi?”
MEHMET AKİFİN VAAZI
Milli şairimiz Mehmet Akif, 15 Ekim 1920 Cuma günü Çankırı’nın en büyük camisi olan ve halk arasında Büyük cami olarak bilinen,Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı Ulu camiinde bir vaaz vermiştir.
Mehmet Akif, ibadetten önce hürriyetin geldiğini ve hürriyet olmadan yapılan ibadetlerin kabul olmayacağını,Kâfirin işgali altında olan halifenin de esir olduğu dolayısıyla gerçek halife olamayacağını, Yunanlılara ve kâfirlere karşı cihad bayrağını açan.Mustafa Kemal etrafında toplanmak gerektiğini ısrarla vurgulamıştır.
Mehmet Akif vaazında şunları söylemiştir:
“Rabbü’l-âlemin Müslümanlara köleliği haram kılmıştır. Kölenin [Cuma] namazı kabul değildir.
Hürriyetinizi kazanacak, sonra cumaya koşacaksınız. Kâfirin bayrağı altında halifelik de kuru bir sözden ibarettir.Halifelik İslam bayrağı altında olur.Yoksa halife de bir köledir.Allah’ın reddettiği bir haleftir.
Öyleyse Müslüman için evvela hürriyet sonra ibadet. Aziz Çankırılılar, kâfirlerin köleliğini kabul etmeyip hürriyet için cihad açan Mustafa Kemal Paşa etrafında toplanınız ve ülkemizi yakıp yıkan hamile kadınların karınlarını deşen,hiçbir günahı olmayan çocuklarımızı süngüleyip havada dolaştıran kız ve kadınlarımızın namuslarına tecavüz edenYunan ordusunu ve onları destekleyen kafirleri kovmadıkça .
Eli kolu bağlı yörelerimizde İslam’ın bayrağını dalgalandırmadıkça sizlerin de ameli noksan [kalır] ibadeti makbul olamaz.
Köleliği kaldıran ona cihad açan Kuvva-yı Milliye ordusuna katılınız.
Cennetin kapısı daima şehitlere ve gazilere açıktır.
Her iki cihanda da Allah’ın makbul kulları şehitler ve gazilerdir.”.diyor.
Bir yanda Mehmet Akif gibi değerler, diğer yanda eline yetki geçince, bir yerlere yalakalıp yapma adına, geçmişine ülkenin değerlerine hakaretten çekinmeyen zavallılar!
Bunlara cevabıKahramanmaraşlı Sütçü İmam'ın şu sözü ile cevap verelim...
" Her kim Mustafa Kemal paşa ve kuvay-ı milliye aleyhinde fetva verip düşmanlık yapar.
Bilin ki onların damarlarında kâfir kanı akar."
ERBAŞ’A ALKIŞLARLA
MHP Kütahya Milletvekilimiz sayın Ahmet Erbaş’ın mecliste gündem dışı yaptığı konuşma yüreklerimize su serpti.
Milliyetçi Hareket Partisi Kütahya Milletvekilimiz Ahmet Erbaş, Ayasofya Camisi'nde katıldığı programda Atatürk ve arkadaşlarına ‘zalim ve kafir' diye lanet okuyan imam Mustafa Demirkan ve aynı zihniyette olanlara sert çıkıştı.
Hükümet ortağı Mhp temsilcisinin, halkın meclisinde gerekli tepkiyi vermesi ve had bildirmesi bizleri ziyadesiyle memnun etti. Atamızın kurduğu Gazi meclisimizde halkın ortak sesini kürsüden ileten Milletvekilimiz sayın Ahmet Erbaş’a şükranlarımızı sunuyoruz.
