Han Yediemin Turizm ' Danıştay Kararının Uygulanmasını Bekliyoruz'

Danıştay Kararı Sonrası Han Yediemin Şirketinden gazetemize bir basın açıklaması gönderildi.

PAYLAŞ

Mülkiyeti Emet belediyesi termal tesisler ihalesini alan ve yaşanan teminat anlaşmazlığının ardından ,  hukuki süreçler sonrası Danıştay davasını kazanan Han yediemin turizm şirketi avukatları aracılığı ile bir basın açıklaması yaptı.
Han yediemin şirketi adına avukat Cesur Ulutürk imzasıyla gazetemize gönderilen basın açıklamasında  Danıştay kararına uyulmasının beklendiği ifade edildi.
Açıklama şöyle;

“Emet Belediyesi’nin en değerli taşınmazı olan Emet Kaplıcaları müvekkil şirket tarafından gerçek değeri üzerinden kiralanmasına, tüm iyi niyet çabamız ile hukuk devleti ilkesi gereğince “kendi koyduğunuz şartnameye” uygun olarak biz davranıyoruz siz de davranın dememize karşılık, Emet halkından aldığı temsil yetkisi ile amacı Emet halkının haklarını savunmak olan Belediye Başkanımızın açıklamalarını hayret ile izlediğimizi üzülerek belirterek başlamak istiyoruz. 

Müvekkil şirketin amacı Emet’in turizmini canlandırmak, Emet’li olarak kendisini görerek işsiz gençlere istihdam yaratmak, Emet’in çehresini güçlendirmek, yatırımlarını kaplıcalara yönlendirerek bu işletmelere değer kazandırmak iken; yaklaşık 10 aydır hukuken haklı olduklarını savunan görüşün bugün içtihat merkezi olan Danıştay kararını görmemesi, yok sayması dün olduğu gibi Emet’in geleceğine darbe vurmaktır. 

Sayın başkanımız ve heyeti ile yapılan görüşmelerde, hukuk hocalarımızın jinekolog olup olmadığı sorulacak kadar ahlaka, vicdana sığmayan görüşmelerde hukuken mücadelemizi sürdüreceğimizi; encümen tarafından hazırlanan şartnamenin taraf olarak iki tarafı da bağladığı defalarca izah edilmiştir. 

Müvekkil şirket tarafından “burada ekmek yiyen insanlar daha çok işsiz kalmasın” amacı ile yapılan tüm teklifler reddedilmiş olmasına karşılık, yaklaşık 10 ayda Emet halkına harcanmak için belediye kasasına girecek 1 milyondan fazla kira bedeli ne yazık ki bilinçsiz bir şekilde yok edilmiştir.

Aylık 201 bin TL + KDV ile ihale bedeli görmüş bir işletmenin, 3 ay sonra 105 bin TL ile kiraya verilmesi olağan mıdır? Belediye tarafından gerçek değerinin çok altında olan bu kira bedeline ilişkin ihalenin onanması dahi, Emet halkına hizmet anlayışından uzaktır. 

Bu ihaleyi iptal etmeyenler, kendi taşınmazlarını bu bedelle kiraya verirler miydi? 

Sayın başkanımızın, ısrarlı açıklamaları ne yazık ki yeni davaların ve hukuki mücadelelerin habercisi konumunda olduğunun göstergesidir. Bunun neticesinde Emet’e hizmet için harcanacak gelirlerden yoksun kalınacaktır. 

Bugünkü süreç ile ilk ihalenin onaylandığı ve sözleşmeye davet edilme aşamasına geri gelinmiştir. Müvekkil şirket adına tarafımızca sözleşmeye davet edilmemiz için ihtarname belediyeye gönderilmiş olup, iyi niyetimiz ile bu sürecin sonunda Danıştay kararına riayet edilmesini umut ile bekliyoruz.

Bu sürece sebebiyet veren anlayışsız ve hukuka aykırı tavırların son bulmasını, Emet halkı için doğru ve menfaatinin düşünülerek hareket etmesini arzuluyoruz. 

Müvekkil şirket neden hukuki sürece başvurmak zorunda kaldı? İhalenin onaylanması ile birlikte şartnamenin 6. Maddesinde açık olarak belirtilen “ihale bedeli” bir yıllık kira bedeli olarak belirtilmiştir. Kanunen ve şartnamenin 9. Maddesinde ihale bedelinin yüzde 6’sı kesin teminat olarak belirtilmiştir. Sayın başkanımız her ne kadar kesin teminat tutarı olan 145 binlik kesin teminatın vicdana aykırı olduğunu sık sık beyan etse de, hazırladığı ve bizzat imzası olan şartnamede yer alan bu husustan bihaber olduğu düşünülemez. şartnameyi tanzim eden taraf, sonradan vicdanlara sığmaz anlayışı ile ne yazık ki müvekkil şirketin dava açmasını zorunlu kıldı. Özetle bu davanın açılmasına sebebiyet veren Emet Belediyesinin uzlaşma taraftarı olmaması ve kendi sözleşmesine riayet etmemesidir. 

Yargılama neticesinde üst makam olan Danıştay 13. Hukuk Dairesi, özetle şartnamenin 6. Ve 9. Maddesine atıf yaparak, kesin teminat bedelinin müvekkil şirket tarafından süresi içerisinde sunulan 145 bin TL olduğuna karar vermiştir. Vicdanen ve hukuken haklı olduğumuz davamızın sonuna kadar takip etmekle yükümlülüğümüz, sadece müvekkil şirket adına değil, Emet halkı adına da hizmet edecektir.

Müvekkil şirketin Sözleşmeye davet edilmemesi halinde ise, maddi ve manevi zararların tazmini yoluna gidileceğini, mahkeme kararlarına riayet edilmediğinden bahisle de suç duyurusunda bulunulacağı ve kamu zararı göz önüne alınarak Sayıştay’a başvurular yapılacağı kaçınılmaz sonuç olacaktır. 

Kamuoyuna ilk gün olduğu gibi doğru bilgi vermek adına bu açıklama müvekkil şirket adına yapılmak zorunda kalınmıştır.”
 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN