Yoncaağaçlı Divân Şairi Ali Vehbî Efendi
(d.? - ö.1868)
Asıl adı Ali Vehbî Efendi’dir. Şiirlerinde Vehbî, Vaslî ve Cânî mahlaslarını kullandı. Hisarcık ilçesinin (o dönemde Emet’in) Yoncaağaç köyünde doğdu. Fakir bir aileye mensup olan Ömer Şevkî Efendi’nin oğludur. İlk tahsilini Emet’te gördü. Ramazan münasebetiyle gitmiş olduğu Bigadiç’te sesinin güzelliği ve zekâsıyla âlimlerin ve kadının dikkatini çekti ve onların yardımlarıyla Bigadiç’te tahsiline devam etti, Mahkeme-i Şeriyye kâtipliği yaptı. Vehbî Efendi tahsilini ilerleterek Bigadiç’te zengin bir aileye damat oldu. Tahsilini tamamladıktan sonra icazet alarak bir ara Hicaz’a gitti. Hacdan dönüşünü müteakip zamanını ilme ve eserlerini telife adayarak münzevi bir hayat geçirdi. Vehbî Efendi’nin Nakşibendî tarikatına mensup olduğu ve Balıkesirli İbrahim Ethem Efendi’den hilâfet aldığı rivâyet edilir. 1868’de vefat etti. Kabri Bigadiç’tedir.
Eserleri şunlardır:
1. Miskaletü’l-Mürâyâ fî Şerhi’l-Vesâyâ: En önemli eseridir. İmâm-ı Azâm’ın meşhur “Vesâyâ” adlı eserinin şerhidir.
2. Mevlid-i Nebî
Bunların yanı sıra kelime-i tevhid ve âdâb-ı Nakşibendiyye’ye dair risaleleri vardır. Eserlerinin çoğu, vefatından sonra eşinin evlendiği Hacı İzzet Efendi’nin oğlunun evinde çıkan yangında yok olmuştur. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Karesi Meşâhiri adlı eserinde Bigadiç Erkek Mektebi Başmuallimi Atıf Bey tarafından gönderilen birkaç şiirini yayımlamıştır.
Vehbî Efendi, mütevazı ve hoş davranışlı bir kimse idi. Hayatının ilk devirleri âşıkâne maceralarla geçmiştir. Bu esnada söylediği şiirler pek incedir.
Örnek bir şiiri:
Gazel
Bir gece tenhâ bize gelsen dedim gelmem dedi
Leblerin cân derdine emsem dedim gel em dedi
Cânım al bir bûse ver alış veriş olsun dedim
Öyle üç beş cân ile bûsem ucuz vermem dedi
Zahm-ı sînem arz edip sordum dermân eylesem
Sîne-i billûru gösterdi budur merhem dedi
Sen bu hüsn ile melek misin nedir aslın dedim
Gene zâtım sorma ammâ sûretim âdem dedi
Vâlidim Şevkî Efendi’dir bana Vehbî diyen
Gerçi Vaslî'yem velî ammâ bana Edhem dedi