GÜNÜN SÖZÜ: Allah amin diyen kullarını geri çevirmez.
Kısaca dua insanların Allah’a yönelmesidir-.Yüce Allah (CC.) dan yardım dilemesidir.İnsanların da istek ve arzulara uygun br üslupla Allah dan istemesine dua denir.İnsanoğlu her konuda Allah’a dua eder.Ayrıca her türlü doğal afetlerde de afetlerin olmaması veya afetlerin sona ermesi için dualar edilir.Bir çoğunuz bunları yaşamış ve görmüşüzdür.Bu konuda 1960 lı yılarda ilçemiz de ahşap evlerin yoğun olduğu bir sokak da yangın başladı.Yangın esnasında korkunç rüzgar vardı.Herkes yangının çevre binalara sıçramasından endişe ediyordu.İtfaiyenin de aciz kaldığı bir anda dönemin ilçe müftüsü yöremizin çok saygın adamı Emir Hoca lakaplı hoca olay yerinde çevredeki insanlarla birlikte dualar okuyarak kollarını yangına doğru kaldırmıştı.Yüce Allah bu duayı kabul buyurmuş kı yangın o anda rüzgar dinmiş ve yangın çevre evlere sıçramadan sönmüştü.Buna benzer dualar 1970 Gediz depremin de sürekli depremlerin son bulması için kurbanlar kesilerek yapılan dualardan sonra ilçemizde depremler sona ermişti.
Son günlerde ülkemizin bir çok bölgesinde orman yangınları yaşanıyor.Yangınlara orman bakanlığı,il ve ilçelerin itfaiye ekipleri ve vatandaşlarımızın yardımları ile söndürülmeye çalışılıyor.Bu yangınlar ülkemiz için bir tabii afettir.Gerek haberlerde gerekse sosyal medyalarda bu yangın afetlerinden kurtulmak için duaların yapıldığını görmedim ve haber olarak da okumadım.Elbette bireysel olarak dua edenler de olmuştur ama ne diyanetten nede kurumlardan bir çıt çıkmadı.Bir deyim vardır.Vel yevmil ahir.Beterinde beteri vardır.Bulunduğumuz andan sonra ki olacaklardan Allah korusun.
YENİ VİRÜS YAYILIYOR
Covit-19 konusunda devletimiz,sağlık bakanlığı ve yetkili ilgili sağlık kurumları yoğun bir şekilde mücadele ediyor.Vatandaşların maske-mesafe-temizlik kurallarına uyması için uyarılarda bulunuyor.Aşı konusunda da her türlü imkanların sunulmasına rağmen aşı olmayanlar az değil.Kütahya ilimizde kurallara fazla uyulmuyor ki ülke genelinde vaka artışlarında hiç geri planlara düşmüyor.Burada bireysel olarak bizlerde aşı olmayan ve olmamakta ısrar edenlere tavır koymalıyız.Onlarla aynı ortamları paylaşmayalım.Onları tecrit edelim.Belki bunlar akıllanırlar ve aşı olurlar.
Günay Bütün | 13 Ağustos 2021 00:04
Birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken şu günlerde yazının son kısmını okuyunca aklıma hem ayakkabıcı hem de şair olan biri varmış ya. Bir gün bir şairin ayakkabısını tamir ederken Şaire kendisinin de şiir yazdığını söylemiş ve en güzel şiirini okumuş. Sonra Şairden şiiri hakkında yorum istemiş. Şair de ona azizim sen sadece ayakkabı tamir et demiş. Şimdi aşı olmayanları tecrit etme ne kadar garip bir şey. Ortada aşı yok. Aşı adayı denek sıvıları var. Ne ruhsatı var bu sıvıların ne acil kullanım onayı. Sonra ileriye dönük yan etkileri de bilinmiyor. Üreteni sorumluluk almıyor, tedarikneden de, sıvıyı uygulayan da sorumluluk almıyor. Böyle bir sıvıya denek olmak isteyen olur. İstemeyen olmaz. Denek olmak istemedi diye hiç kimseyi dışlayamazsınız. Zira izole edilmiş bir virüs yok ortada. Belki de virüs varlığını bu denek sıvıları sayesinde devam ettiriyor. Aşıyı niçin oldun? Koruması için değil mi? O zaman sen aşı olarak koruma altındasın. Bırak aşısız olanlar korksun. Maske dediğin bez parçasının koruduğuna dair bir tane bilimsel kanıt veri yok. Daha zararı var. Vücuttan attığın karbondioksitin bir kısmını geri alıyorsun. Bilimsel olarak aşı olanların korunduğu da yok 1,2,3 doz olmuş yoğun bakımda olan bir çok insan var. Yoğun bakımların? şi aşısı tamamlanmamış olanlar diyor bakan bey. Yani aşısız olanların hasta olma olasılığı aşısızlardan daha düşük. Ne diye aşılı, aşısız diye toplumu ayrıştırıyorsunuz. İnsanların özgür iradelerine mobbing uygulamaya çalışıyorsunuz? Size bu hakkı kim veriyor?