Havalar ısınıyor. Yaza doğru yavaş yavaş giriyoruz. Yaz aylarında görmekten bıktığım, özellikle canımı çok sıkan bir hadise var. Açıkta satılan yiyecekler, içecekler… 90larda çocuk olanlar ve daha eskiler bu furya ile büyüdü, çocuğunu büyüttü. Yalan yok bende baya açıkta satılan gıda ürünlerinden zamanında tükettim. O zamanlar herkese gayet normal geliyordu lakin madalyonun diğer yüzü çok karanlık.
Şimdi kafasında bir tepsi, tepsinin içi simit ile dolu, sokak sokak gezip, avaz avaz ‘’simitçi’’ diye bağıran birini görse eski jenerasyon, bir iç geçirir. Geçmişi yad eder. Ne güzel günlerdi der, hatta belki bugün bile böyle olsun ister. Kimin şişesi? neyin şişesi? olduğu belli olmayan bilmem kaç defa kullanılmış şişelere sahip, güneşin kavurduğu sokakların altında süt satan sütçüleri de vardı o zamanların. Küçük bir arabanın içinden rengarenk çıkan pamuk şekerleri de es geçmeyelim. Nostalji falan deyip gözünüze hoş gelmesin asla.
Yukarıda saydıklarımı artık sık sık görmüyor oluşumuz içime su serpiyor; Orası ayrı ama hala devam eden sokak ortasında satılan midye dolmalar, haşlanmış mısırlar, her sokak başına çökmüş köfteci, tavuk-pilavcı ve kokoreççi adetlerimizden kurtulamadık.
Sokakta satılan gıda ürünlerinin içerinde bir çok bakteri bulunur. Aslında bu durumun en önemli sebebi tozlardır. Tozlar birçok bakteriyi üzerlerinde barındırır. Rüzgarlı havada toz taneleri savrulur. Savrulan toz taneleri gıda ürünlerinin üzerine yapışır ve sıcak havanında etkisiyle gıda ürünlerinin üzerinde hızla ürerler. Bırakın tozu toprağı daha içine uçan, kaçan sineği, böceği ne yapacağız? Bu tür ürünlerde ortam hijyeni kesinlikle sağlanmamış oluyor. Diğer bir konu kişisel hijyen ve ekipman hijyenidir. Satıcının gıda ürünleri üretilirken veya satışı yapılırken kişisel hijyen kurallarına uyup uymadığını bilmek imkansızdır. Aynı şekilde kullandığı ekipmanların temiz olduğundan da emin olamayız. Hal böyle olunca da bu ürünler sağlıklıdır diyemiyoruz.
Şuna da değinmeden yazımı bitirmek istemiyorum. Yeni yeni türeyen sosyal medya fenomenleri tarafından yayılan bir hastalık var. Sokak lezzeti kültürü gibi saçma sapan da bir isim türetmişler. Şaşkınlıkla izliyorum. Yok şuraya gittik burada şöyle bir sokak lezzeti, yok buraya gittik burada efsane bilmem ne lezzeti falan diye video çekip paylaşılıyorlar. Yahu sokakta yemek yemenin kültürü mü olur? Çıldırdınız mı? Ballandıra ballandıra da anlatsanız, eski günleri de hatırlasanız bu iş sağlıksız. Bu eskiden de sağlıksızdı şimdi de. Değişen hiçbir şey yok. Siz siz olun yine de sokakta satılan yiyecekleri alırken bir kez daha düşünün.
