Baharat yolu yazı serimize araya bir kaç yazı girmiş olsa da devam edelim istiyorum. Bugün baharat yolu üzerinde taşınmış olan baharatlardan belki en ilginç olanını ele alalım. Kimilerinin evinden asla eksik etmediği kimilerinin ise kokusu ve görüntüsünden dolayı hep mesafeli durduğu zencefilli birlikte inceleyelim.
Zencefilin anavatanı Çin ve Hindistan’dır. Asya'dan baharat ticareti ile Avrupa'ya gelen, eski Yunanlılar ve Romalılar tarafından kullanılan ilk baharatlardan biridir. Geleneksel Çin tıbbında 2000 yıldan fazla bir süredir tıbbi bir bitki olarak kullanılmıştır. Bilinen tarihi gerçekten çok eskidir.
Faydalı olduğu eski zamanlardan beri biliniyordu fakat Bu kadar faydalı olduğu baharat yolunda taşındığı zamanlardan beri biliniyor muydu bilmiyorum ama en son yapılan çalışmalarla birlikte günümüzde zencefilin bir çok faydası kanıtlanmış durumda. İçerinde c vitamini, demir, kalsiyum, magnezyum, ve bol miktarda b6 vitamini bulundurur. Hazımsızlık ve mide şişkinliği ve mide bulantısına iyi geldiğini artık biliyoruz. Bağırsaklardaki düz kasları rahatlatarak yiyeceklerin bağırsak boyu hareket etmesini yardımcı olur. Kolesterol düşürücü özelliği vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Nefes darlığına da iyi geldiğini artık biliyoruz. Kolon kanseri önleyici etkilerini son yapılan çalışmalarda gözlemledik. Düzenli kullanımında Kalp krizi ve felç ihtimali de azaltıyor.
Hem taze ham de toz halini baharat olarak yemeklerde kullanabiliyoruz. İçeceklerde, özellikle de çaylarda kullanımı son zamanlarda artmış durumda. Endüstriyel gıdalarda kullanımının artması gıdalara hem fonksiyonellik kazandırdı hem de farklı bir damak tadını müşteriye sundu. Şahsen ben zencefilli ürünleri gayet beğenerek tüketiyorum. Herkese de tavsiye ediyorum. Aşırıya kaçmadan tabiki..