‘’Hadi şurasını keseyim de kullanırım.’’, ‘’içine geçmemiştir o, olsun bir şey olmaz ayırır atarım orasını’’ bu iki cümleyi duyunca herkesin aklına küflenmiş çürümüş, gıda ürünleri geliyordur. Peki ne yapıyoruz bu ürünleri? Bozulduğunda tamamen atıyor muyuz yoksa bozulan kısmını kesip,ayırıp geri kalanını tüketiyor muyuz? Bu hafta küflenen gıdaları ele alalım kısaca bu gıdaların kullanılıp kullanılamayacağını inceleyelim.
Küfler aslında hayatımızın her alanında, evimizde, işyerimizde, sokaklarda, görsek de görmesek de bizimle birlikteler. Genelde nemli ve sıcak ortamlarda daha çabuk ürerler ve çok fazla üredikleri zaman biz küf kolonilerini gözle görebilir hale geliriz. Bu sebeple ne yazık ki gözle göremediğimizde yoktur diyemeyiz.Su aktivitesi yüksek gıdalarda da daha çabuk üreyebildikleri için, uygun şartlarda muhafaza edemediğimiz gıda ürünlerinde sık sık karşımıza gözle görülebilir şekilde çıkarlar.
Ekmek, peynir (özel odalarda küflendirilmiş küflü peynirler hariç), salça, meyve ve sebzeler, pişmiş ağzı açıkta kalan yemekler, reçeller, kuruyemişler ve zeytinleri başlıca çabuk küflenebilen gıda ürünleri olarak sayabiliriz. Bu tür su aktivitesi yüksek ürünleri nemli ve sıcak ortamdan uzak tutup mümkün olduğunca havayla temasını kesip, soğuk ve nemsiz ortamda saklamamız gerekir. Asla bu saydığımız su aktivitesi yüksek ürünler küflendiğinde orasını burasını kesip kalan kısmını tüketmemeliyiz. Gözle görünen, yüzeyde gelişmiş küfü bu tür gıdalardan sıyıp atmak küflerden kurtulmak anlamına gelmez. Küf sporları ve gözle göremediğimiz küfler bu gıdaların içerisine yayıldığından bu tür gıdaları tükettiğinizde küfleri ve küflerin oluşturduğu mikotoksinleri vücudunuza almış olursunuz. Bu da sizi alerjik reaksiyonlara sürükleyebilir, bağırsaklarda ve solunum sisteminde rahatsızlıklara sebep olabilir.
Sert yapıya sahip, su aktivitesi düşük gıda ürünlerinde ise bu durum biraz daha farklı. Lahana, eski kaşar, tereyağı, marul, havuç, gibi sert ve su aktivitesi düşük gıdalarda küfler içeriye geçmekte zorlandığı için bu tür gıdalar yaklaşık 2 cm derinden kesilip tüketilebilir. Ancak kesilirken küflü nokta temiz olan yüzeye asla temas ettirilmemeli, bulaşma olmamasına dikkat edilmelidir. Her ne kadar bu gıdalar temizlendikten sonra tüketilebilir desem de tatta ve kokuda değişiklik olduğunu fark ettiğinizde, herhangi bir noktasında yumuşama gözlemlediğinizde kesinlikle tüketmekten kaçınmalısınız. Tüketilebileceğini söylesem de tercihim temizlerken bulaşma riski olduğundan tercihen küflenen bu tür gıdaları tüketmekten kaçınıyorum.
Küflenen gıdaları tüketilen ve tüketilemeyen olarak bu şekilde sınıflandırabiliriz. Yine de gıda ürünlerini zamanında tüketebileceğimiz kadar satın almak, uygun şekilde muhafaza etmek hem israfın önüne geçeceğinden hem de küflenme ve bozulma riskini azaltacağından az miktarda alıp bittiğinde tekrar satın almalıyız.
