BU YOL TARİH OLACAK
Emet-Hisarcık yolu yapıldı. Bu istikametten Tavşanlı yolu yapımı sürerken,Çavdarhisar yolu yapımındada sona geliniyor.
Gediz Hisarcık karayolu ise 43 km.Bu yolun yapılması ile çökren virajlarından sonra, yılan yolu Gediz virajlı yollarıda tarih olacak. Emet ve Hisarcık ilçelerinin orta noktasına yapılması planlanan Orta ölçekli organize sanayi ile bu hattan Uşak-İzmir bağlantıları sağlanmış olacak. Ayrıca Emette yapımı devam eden Sülfirik asit fb.na diğer kimyasalların taşınacağı asit tankerleri yeni ve güvenli yolu kullanacak.
Gediz yolu gazetemizde en çok yer alan haberlerden birisidir. Yıllardır Tvaşanlı yolu ile birlikte devamlı yazılır çizilir. Seçim zamanı gazetemizie gelen muhalefet adayları yolları ypamıyorlar biz yapacağız derken, iktidar adaylarıda ‘ Gözünüz aydın Gediz yolunuzun sanat çalışmaları,plan proje ihaleis yapılıyor’ diyerke birkaç satır yazı uzatırlardı.
Ancak ne sanatsa kardeşim,20 yıldır, başlamadı gitti.
Şimdi Bakan Karaismailoğlu’nun kısa bir süre sonra yapım ihalesinin açıklanacağını söylemesi bizleri umutlandırdı. Seçim zamanları hadi gelen iktidar vekil ve adayları oy derdinde,ama sayın bakanın şuan öyle bir derdi yok.Ve bir aksama olmazsa bu yıl içinde ihaleyi duyacak gibiyiz.
İKİ İLÇENİN ORTAK SORUNLARDA BİRLİKTE HAREKETİ GÜCÜMÜZÜ ARTIRIYOR
Emet ve Hisarcık ilçelerinin başta yol olmak üzeree sanayi, eğitim, sağlık vb konularda son yıllarda ortak hareket etmesi bölgesel gücü artırarak sonuç odaklı çalışmaların başlamasınada katkı sağlıyor.
2 ilçede vatandaşlarca oluşturulan Gediz yolu yapılsın gruplarında 5 binden fazla vatandaş sürekli konuyu gündemde tuttular.
AK parti il başkanlığımızın ,Kütahya Milletvekillerimiz ve 2 ilçe belediye başkan ve parti başkanları ile bakanla buluşmaları önemli bir olay. Bölge kaderini ilgilendiren bir konuda birlikte hareket elbette elimizi güçlendiriyor.
AK parti Emet ilçe yönetinimin Hisarcık AK pati ilçe yönetimi ile ortak oluşturduğu, 2 ilçe ortak çalışma komisyonu, bölgesel anlayışı değiştireceğe benziyor.
2 ilçe arasına yapımı için uğraşılan orta ölçekli sanayi projesi hayata geçerse başta partileri en çok zorlayan TAŞERON SİYASETİ sona erecek, burada açılacak iş yerlerinde bölgemizden çok sayıda gencimiz istihdam edilebilecektir.
Gediz yolunun yapımı ilede büyükşehirlere bağlantı ve nakliye açısından Orta ölçekli sanayiye yatırım yapılması adına işadamlarının görüşlerini mutlaka olumlu etkileyecektir.
Bölge halklarının kaderini değiştirmek için yola çıkanların Allah yardımcıları olsun. Ortak sorunlarda kim ne derse desin, çalışmaya devam… Bu birlikteliğe çomak sokmak isteyen birkaç kendini bilmez elbette olacaktır. Ancak unutmayalımki merkezleriyle köyleriyle binlerce halkın yaşadığı Emet Hisarcıkta bu halkların hatırı ve hakkı birkaç kendini bilmezden çok ama çok çok daha fazladır.
Yöreselde,Genelde Anlamı Neyse Odur!
Yazılarında ‘g.t’ kelimesini açık açık kullandığı için mahkemeye verilen Can Yücel, mahkemedeki sözlü savunmasını ‘Ne diyeyim hakim bey? Bizim köyde g.te g.t derler’ diye bitirir, ancak öncesinde bir de fıkra anlatır mahkemede. (Can Yücel bu davadan beraat etmiştir...
Fıkra şöyle:
Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere.
Köylüler tabi ‘ Tamam doktor bey’ deyip köye giderler. Köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya. Hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir.
Bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne cüret değil mi doktoru arayacak bir köylü.
Neyse durumun vahameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. Bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, ‘Biz ne yapacağımızı bilemedik doktor bey’ falan der. Karşıdan doktor bir şeyler söyler. Muhtar döner arkasına: ‘Makattan verin dedi doktor’ der.
Yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar falan ama makat ne bilen yoktur yine.
Hasta ise gitti gidecek, ateşler içinde kıvranıyor bayağı. İhtiyar meclisi toplanır. Son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. Yine kimse aramak istemez doktoru.
Nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bir yandan söylenmektedir: ‘Çok kızacak doktor,çok! ‘ diye.
Sonunda telefonu açar, durumu anlatır, doktor bir şeyler söyler yine. Telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner:
‘Ben çok kızacak demiştim size; g.tüne sokun dedi’.
Nedense bölgemizin kalkınması ve dahi bölge halklarımızın ekonomik ve sosyal anlamda gelişimi için işbirliği yapılmasından rahatsız olanları gördükçe bu fıkra aklıma geliverdi.
Latincesi, İngilizcesi,kibarcası ne olursa olsun, toplumda genel kabul görmüş ve herkesin anlayacağı bir dil vardır…Adamın adama ‘ makat herif ‘dediğini duydunuz mu hiç? Bi adam nereli olurs aolsun,neyse odur kardeşim!Hemde bilinen ve anlaşılan dilde…
