Gerçek Yaşam ve Aşı Komploları! - Ercan Kolku

Gerçek Yaşam ve Aşı Komploları!


Pandemi süreci sizlere bir şey öğrettimi?
Önceliklerinizi? Gündelik yaşamdan farketmediğiniz ama ne kadar önemli olduğunu gördüğünüz alışkanlıklarınızın aslında ne kadar değerli olduğunu?  Çarşıda bir kahve önünde  dostlarınızla  muhabbetin belini kırmak gibi..
 Çoluk çocuk pikniklerde saat yasak  kaygısı olmadan  eğlenmeyi… Sevdiklerinizi ne olduğunu anlayamadan 3-5 günde gözle görünmez bir virüse nasıl kurban verebildiğinizi…
Sağlık olmadıkça  bırakın sosyal yaşamı dini inançlarınızı bile kısıtlı yaşayabileceğinizi…
Hiç muhasebe yaptınızmı?
Mutlaka  hepimizin olumlu veya olumsuz birçok yaşadığı 2 seneden  bahsediyoruz. Olumlu kazanımlarımız bizlerin ileriye daha umutlu bakmasını sağlarken,belkide yaşadığımız olumsuzluklar bir ömür boyu hayatımızı etkileyecek.
Kayıplarımızın, kazançlarımızın etkisi bizi belki bir ömür boyu etkileyecek. Ancak kalıcılığını koruyacak olan ve durmadan tekrarlanacak birşey varki birileri yine hatalarından ders almayacak. Yaşadıkları olumsuzlukları tekrarlamaya devam edecek. Israrla, durmadan...Öncelikleri yine farklı olacak…
Hep bir yerlerde ve birşeylerle kendilerini ‘haklı’ çıkarmaya çalışanlar salgın sona erince de  bunu yapmaya devam edecek. Önemli olanın   olaylara büyük pencereden bakmak olduğunu ve yaşanılanlardan ders çıkarmanın olumlu katkı sağlayacağını göz ardı ederek…Yani yaşadıklarımızdan ders alabilmek. Geçmişteki kayıplarımızdan aldığımız dersler, gelecekteki kazançlarımızın temelini oluşturmalı diye düşünüyorum. Yoksa yaşamı boşun ayaşamış olursunuz…

Herkesi şapkasını önüne koymaya davet ediyorum. Çünkü siz şapkanızı önünüze kendi isteğinizle koymazsanız, yaşam bir şekilde sizin önünüze koyacaktır.Hemde  hiç beklemediğiniz bir zamanda ve gördüğünüz üzere  gözle görünmeyen bir virüs marifetiyle…
 Önemli olan eksikliklerimizin olması değil. Eksikliklerimizin farkında olmamız ve eksikliklerimizi, tamamlamaya çalışma çabamız. Herkes yaşamda en iyisini hak ettiğini düşünüyor. Ancak hiç soruyor mu kendisine, peki ben yaşama ne veriyorum diye? İçinde bulunduğu topluma ne tür katkı sağladığnı hiç düşünüyormu?
 Bir markete gittiğinizde bile alacağınız bir paket süt için bir bedel öderken,nasıl gerek kişisel,gerek toplumsal bir çok kazanımın bedelsiz bir   şekilde size gelmesini bekliyorsunuz?
Bu salgın afetiyle ömür denilen şeyin nasılda sayısal bir gerçek olduğunu idrake der,Geçmişi bir yana bırakır ve nefis muhasebesi yaparsanız, geri kalan yaşamınızı daha olumlu şekillendirebilirsiniz...
Herkese salgın sürecinin bana  göre sonuna doğru yaklaşırken  en başta sağlık daha sonra ise kayıplarınızın az olduğu, kazançlarınızın daha sonra kayıplarla sizi hüsrana uğratmayacak kazançlar olmasını diliyorum. Herşey dilediğiniz gibi olsun...Bu zamana  kadar yaşamdan ne bekliyorum ya da yaşam bana ne verdi, diyenlerdenseniz; geç kalmış sayılmazsınız. Şimdi ben yaşama ne verdim demenin belki de tam zamanı! 
 

ÜLEN NE KOMPLE TEORİCİ BİR MİLLETİZ!!!

Aşılama, pandemiyle mücadelede en önemli yöntem olarak gösterilmesine karşın tartışmalar devam ediyor. Özellikle sosyal medyada aşılarla ilgili söylentiler yaygın olarak ilgi çekiyor ve paylaşılıyor.
Genetik kodların değiştirilmesinden, milyonlarca kişinin bedenine mikroçipler yerleştirmeye kadar birçok söylenti 'kulaktan kulağa' yayılıyor. Ha kısırlaştırmasıda cabası…
Onca bilimsel gerçeği göz ardı ederek aşı komplolarına her gün bir yenisi ekleniyor. Ama  1Haziranda başladığımız kısmi açılma, düğünlerin kalabalığı,sosyal yaşamda artan harketlilik gösterdiki ne kadar aç kapa yapsanda engellemen mümkün değil.Çözüm önce kendiniz sonra sevdikleriniz için biran önce aşı olmak.Vücudunuzun direncini artırmak…

Aşılar, doğal enfeksiyon sonucu gelişen yanıtlara benzer bir bağışıklık yanıtı üretmek için bağışıklık sistemi ile etkileşirler, ancak hastalığa neden olmazlar. Böylelikle kişide hastalığın olası komplikasyonlarının da önüne geçilmiş olur. Hastalığı geçirmek de aşılanmak kadar (bazı durumlarda daha fazla) bağışıklık oluşturur.
 Elbette aşılanma çok nadir (kabaca yüz binde bir ile milyonda bir arasında bir olasılıkla) ciddi yan etkiye neden olabilir. Ancak aşılanmamak çok daha tehlikeli ve zararlıdır. 
Aşılar insanoğlunun sağlık alanındaki şüphesiz en değerli buluşudur. Bilimsel olarak aşılarla ilgili tartışılacak çok başlık olduğu ve biliminsanları arasında, bilimsel ortamlarda tartışıldığı doğrudur. Ancak bu tartışmalar sadece daha etkili, daha az yan etkisi olan daha ucuz ve pratik aşıların nasıl geliştirilebileceğine ve aşılanma oranlarının nasıl artırılabileceğine ilişkindir. Hiçbir bilimsel ortamda aşıların gerekli olup olmadığının tartışıldığını duyamazsınız. Aşıların çağımızın üretim ilişkileri içinde, kapitalist sistemin işleyişine tabi olarak büyük şirketler tarafından üretilmesi, satılması ve kullanılması da aşılara karşı olmak için bir gerekçe olmamalıdır. Yapılması gereken, insanların aşı olmaması için değil, tam tersine, aşıların gelişmiş-gelişmemiş tüm ülkelere aynı miktarda ve kolaylıkla temin edilmesi, zengin-fakir herkese ücretsiz şekilde yapılması için mücadele etmektir. Aşılar bütün insanlık içindir.
PEKİ ERCAN SEN NAPTIN?

    Valla ben 1. Doz Bion Tech aşımızı oldum…Şu an ALMANCA’yı anlıyorum ama konuşamıyorum. 2. Dozdan  sonra ALMANCA konuşmayada başlayacağımı düşünüyorum! ÇİN’ce konuşup yazmaktan daha kolay gibi geldi bana!!!!
 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
25Nis
06Nis

21 GÜN KONUŞURUZ!

18Şub
28Oca

Muhtarlar Emet Survivor'da

17Oca