İslam ve Gençlik-3 - Hakan Mert DOĞAN

İslam ve Gençlik-3


Geçen iki hafta boyunca İslam ve Gençlik üzerine yazılar yayınladık. Bugün de sizlere bu yazı dizisinin sonuncusunu aktarmak istiyorum. Yüreğimizin yangınını yazmaya ne kalem dayanır, ne de kâğıt. Bizler İslam Ümmetinin genç neferleri olarak elimizden gelen gayreti yapmak mecburiyetindeyiz. Gayret bizden, muvaffakiyet Yüce Allah’tandır.
             Müslüman genç, kendi için istediğini kardeşi içinde istemeli!
Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor; “Sizden biriniz kendisi için arzuladığı şeyi din kardeşi içinde istemedikçe(tam)iman etmiş olamaz.” Hadis-i Şerifte, bir Müslümanın bencil, cimri olamayacağını ortaya koyuyor. Çünkü bencillik, bir arada olmayı engelleyen bir hastalıktır. Sadece kendisini düşünen insan, başkaları ile paylaşmayı bilmediği için küçük kalmaya ve yalnızlığa mahkûmdur. Yarattıklarını en iyi bilen Rabbimizin yüce ve yüceltici dini İslam, insanları işte bu cüce duygulardan kurtarıp, yüceltmek ve yükseltmek için; “Kendi nefsi için istenilen şeyin” diğer insanlar içinde istemesi prensibini getirmiştir. Biz ümmet olarak birbirimizden sorumlu olduğumuzu bilmeli, ona göre hareket etmeliyiz.
             Genç, her haline şükretmeli!
Bazen hayatımız istediğimiz şekilde ilerlemeyebilir. Ama hatırımızda tutmamız gereken durum şu ki: Allah kullarını çok sever ve onlara karşı çok şefkatlidir. Belki hayatın istediğin gibi ilerlemiyor olabilir ama Rabbin sana daha iyisini hazırlıyordur. Şu an olabileceğin en iyi durum bu. Allah bilir sen bilemezsin.
             Tüm insanlığa gelen bir ümmet olduğunu unutmamalı!
“Mümin üç noktadan hayata bakmalıdır. Birinci nokta kendi şahsıdır. İkinci nokta ailesi, yöresi ve yaşadığı topraklardır. Üçüncü noktada ümmetidir.” Eğer hedefin bu ümmetin genci olmaksa sadece kendini düşünemezsin. Yaptığın her işte ve harekette, söylediğin her sözde ümmetten de sorumlusun. Ümmetin derdi ile dertlenmeli, ümmet ile mutlu olmalı, ümmet için çalışmalısın. Bu dava Peygamberimizin, yani ümmetin davasıdır. Tekte kalsan, tüm dünya karşında da yer alsa asla vazgeçme!


             Genç, Peygamberimizin hayatını örnek edinmeli!
Eğer örnek alınacak birini arıyorsan ondan daha güzel bir örnek bulamazsın. Hz. Muhammed örneklerin en güzelidir. Münafıklar onun dedikleriyle alay ettikleri zamanlarda bile en güvendikleri kişi oydu. Ona “Muhammedül Emin” dediler. Rabbimiz Kuran-ı Kerimde şöyle buyuruyor; “Şüphesiz ki Allah’ın elçisinde sizin için, Allah ve ahiret gününe (kavuşmayı) umanlar ve Allah’ı çok hatırlayanlar için güzel bir örnek vardır.” (Ahzab:21)
               Gençlik yıllarını güzellikler içinde geçiren insanlar bahtiyar, gençliğini yanlışlıklar içinde geçirip onun kıymetini bilmeyenler ise hep üzüntü içerisinde olmuşlardır. Bu sebeple gençlik, Allah katında da kullar nazarında da ömür sermayesinin en kıymetli zaman dilimidir. Kur’an-ı Kerimde bizlere verilen bütün nimetlerden sorguya çekileceğimiz ifade edilmiştir. Sevgili Peygamberimiz de bir hadislerinde gençliğin önemini bizlere şöyle bildirmektedir. “İnsanoğlu kıyamet gününde; gençliğini nerede ve nasıl harcadığından… Sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamaz.”
               Gençler meyve vermeye hazırlanan bir ağaç gibidir. İlgi gösterilirse en güzel meyveleri alma imkânı vardır. Bu sebeple gözümüzün nuru, ailelerimizin neşesi ve toplumumuzun geleceği olan gençlerimize sahip çıkmalı, onlara değer vermeli, görüş ve önerilerine saygı duymalı, milli ve manevi değerlere bağlı bir hayat tarzı benimsemeleri için gerekli tedbirleri almalıyız.
               Yüce Rabbim imanla, irfanla, güzel ahlakla, vatanına, milletine bağlı, geçmişten almış olduğu enerjisini geleceğe aktarabilen gençler yetiştirmeyi cümlemize nasip etsin.


 

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
09Haz

İslam ve Gençlik-3

02Haz

İslam ve Gençlik-2

26May

İslam ve Gençlik-1

20May

Özlenen Duygu 'Haya'

12May

Ramazanı Uğurlarken