“Düriye’min güğümleri kalaylı ah kalaylı
Fistan giymiş etekleri alaylı alaylı ah alaylı…”
Sanırım bu şarkıyı duymayanımız yoktur. Belki yeni nesilden azda olsa bilmeyen çıkabilsede müzikle az çok ilgisi olan çoğunluk duymuştur.
Eskiden mutfak gereçlerinin çoğu bakırdan yapılırdı. Tencereler, tavalar, sahanlar, güğümler hep bakırdan imal edilirdi. Bakır kolay işlenen bir metal ama içlerine konulan yiyecek ve içecekleri uzun süreçte zehirleyebilir. Bu yüzden gümüş gibi parlak olan kalay madeni ile bu bakır gereçlerin içi-dışı kaplanırdı.
İşte o dönemlerde Ayşe yada Fatma değilde neden Düriye olduğunu çözemediğimiz bir zata yazılan bu şarkı, bana daha çok “Şaştım havası türküleri” makamından gelir… Düriyenin güğümlerindeki kalaylardan üç telli sazla oynatmaya dönüşen durum başka nasıl açıklanabilirki?
“Ah alırım dedin de aldattın beni aldattın beni..
Üç telli saz ile oynattın beni oynattın aman…
“Giyme dedim giydin sen bu alleri ah alleri
Başıma getirdin türlü halleri halleri ah halleri
Düşman ettin bana bütün elleri ah elleri…”
Emet ilçesinde onca sorunu gözardı edip, “Dürüyenin güğümleri” lakayıtlığında bir çuval lüzumsuz çene çalmak, ve herkesi kendimiz gibi düşünme adına kamplaştırmak bazen bakır tencereleri değilde, yedi sülaleye kalaylamayı gerektirebiliyor…
Bakınız traji komiktir,ülkemiz resmen savaşın içinde, adı konmamış ekonomik krizle insanlar bırakın ay sonunu ay ortasını göremez olmuşken sorunumuzu çözmeye aday partiler uzun eşek oynar gibi, sendemi birleşielim, bendemi birleşelim. Seçim ittifakına varmısın,yokmusun derdinde komedi sahneliyorlar…
Yerelde ise Emet’te 3. Fabrika durmuş, nüfus hızla göç veriyor. TOKİ Emet ekonomisini bitirmiş, ufak ilçede 4 büyük mağaza esnafı bitirmiş,o gitmiş bu gitmiş, gelenin lafları yolda kalmış, bunlar bırakılıp, suni gündemlerle zaman geçiştiriliyor. Esasında ise EMET ve GELECEĞİ geçiştiriliyor…
Bor yatırımları inşallah maşallaha kalmış,yol ihaleleri brezilya dizilerine dönmüş, asit fb. Ötelenmiş, inşallah yapılacak laflarına dönmüş,kimya okuyan gençler askerliğe başlamışken, fabrika anlayışımız taşerondan öteye geçemediği gibi; oradan oraya adam değiştirmeler, onun adamı bunun adamı dama oyunları, kamuoyundan saklanan iş bırakmalara dönüşmüşken…
İsteyen birkez daha dinleyebilir düriyemi…Ama birde bu türküyü bizlere kimin söylettiğini birkez daha düşünerek…
Şu gerçek ki,Aynı gemide yol alan büyük bir aileyiz… Asıl sorunlar ile uğraşmayı bir kenara bırakırsak bize böyle “Dürüyemin güğümlerini “ söyletmeye devam ederler…
Az kaldı… Ercan’da sıyırmak üzere kafayı…Zaten şurada Nisan’ada ne kaldı? Yakında bizlerde Dadaloğlundan bir türkü söyleyemeye başlarsak şaşırmayın.
Mesela çadırları onun bunun şunun direklerine bağlı; sağlam görünsede heran göçmeye hazır bey çadırlarını yıkmaya yönelik alırız sazı PARDON Kalemi elimize;
Hey bileği var da kaplan bilekli
Kadife yorganlı eli gerekli
Ortada çadırı dokuz direkli
Milliboy Beyine kalmadı dünya
Yada Eğrigöze doğru yaslanır veMehlemönüne kurarız savaş çadırlarını ve çeker kılıcı başka bir türlü söyleriz;
”Dadaloğlum yarın kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir…”
SAYIN ÇİÇEK HOŞGELDİNİZ
İlçe Kaymakamımız sayın Hasan Çiçek’in göreve başlaması ile Emet’te taşımalı kaymakam dönemine sona erdi.
Her defasından yerinden yönetimi savunanlardan birisi olarak, Kaymakamımızın gelmesi ilçemiz ve köylerimiz adına oldukça olumlu… Gelir gelmez sık boğaz etmenin anlamı olmadığını düşünerek eni kaymakamımızdan beklentilerimizi Salı makalemizde işleyeceğiz.
Öncelikle ilçemize hoş geldiniz diyor, kendileri ve memlekeimiz için yeni görevlerinin hayırlı olmasını diliyoruz.