Bazı Ak partiye yakın kaynaklar (Buda pentagona yakın kaynaklar der gibi bir şey olduya neyse) bizlerin heyelan nedeniyle göçen yol için yazdığımız “Artık Emet’te bölünmüş yola kavuştu” yazmamızdan rahatsız olmuş.
Partiye mahkemeye versenize falan diye akıl veren eski partili embesiller, yolun doğru yerde yapıldığını, takdirin Allah’tan olduğunu falan bildirmişler.
Bizler haberimizde herhangi bir kaza yaşanmamış olmasınında rahatlığıyla birazda sitemkar bir başlık attık. Ülkede bir çok yere olduğu gibi bu yollar da da bölünmüş yol beklentimizide ifade ettik.Tabi bu takma kafa oldukları için partide tutunamamış zatlar, partilerinin asla hata yapmayacağını düşünerek firma hatalarını bile yüklenecek kapasitede insanlar..Laf anlatmaya gerek yok.
Haliyle nasılki yapılacak,yapılıyor,açılıyor diye haber yazıyorsak,yıkılırsada yazacağız.
Tabi bu tiplerin görmek istediği başka;
“Mesela yazsakki “Emette Ak parti yüzde 60 larda,80’lerde olsaydı göçmeyecekti” Veya “Heyelan yolumuzun tamamını götüremedi,Ak parti yaparsa sağlamını yapar “Bak sen nasıl beğenirlerdi.
Mesele Ak parti meselesi değil.Yol konusu Emet halkının en çok özlemini duyduğu konuların başında gelmektedir.Şükürki şuan Ak parti hükümeti ile yol sorunlarımız çözüm aşamasına gelmiştir. Ve bizlerin talebide, uzun yıllar beklenen yolları ne sellerin nede yellerin almaması adına sağlam olması talebidir.
Mahkeme zart zurt diyen sözde eski ak partililere adliyenin ilçe mezarlığı tarafında olduğunu hatırlatarak güzel bir hikaye ile yazımızı tamamlamak istiyorum.
Eskiler “Bu yollar eşek yolu,önde eşek arkada mühendis yol yapmışlar,ondan viraj” laflarını duyumşsunuzdur. BiZim göçen yola bakınca ve dahi güzergahın değişeceğini öğrenince acaba eskiler haklımı diye düşünürken Günlüceli vatandaşlarımızın dediklerini dinledim. Ve aklıma aşağıdaki hikaye geldi. Buyurun iyi okumalar…
EN SAĞLAM GÜZERGAH NASIL BULUNUR?
Ödemişte yol yapımımı için uğraşan mühendisler Kel Dağda öyle bir yere gelmişlerki tıkanmışlar, yolu nereden devam ettirecekleri konusunda kararsız kalmışlar. Oralarda keçi otlatan bir Yörük bir haftadır hiç çalışma yapılmamasını merak etmiş ve Karayolları ekibinin yanına varmış;
-“Hayrola hemşerim. Bir haftadan kelli iş yürütmüyorsunuz?”
-“Yok çoban kardeş. Yolu nerden devam edeceğimiz konusunda teknik araştırma yapıyoruz. Toprak ve kaya örnekleri gönderdik. Tahlillerden sonra planı işleteceğiz.” Yörük yüzünde alaycı bir gülümseme ile,
-“Bundan kolay ne var? Toz kireç varsa, ben size hallederim!” Tahlil sonuçlarını beklemekten canları sıkılan mühendisler eğlence bulmanın sevinciyle,
-“Olmaz mı elbette var. Peki ne yapacaz?”
-“Şimdi bu kireç çuvalını benim eşeğe yüklücez. Dabanındanda delecez. Eşeğe deh’ dedinnen. Hayvan en sağlam, en güzel güzargahı bilir ordan gider. Eşek sağlam olmayan yere basmaz. Kireç ardından döküldükçe sizde yolu o ize göre yaparsınız!” Mühendisler Yörüğe kireç çuvalını vermiş ve onun çuvalı eşeğe yükleyip, Dehlemesini eğlenerek izlemişler. Lakin 3 gün sonra istedikleri tahlil sonuçları geldiğinde şaşırıp, kalmışlar. Çünkü sonuç Yörüğün eşeğinin izinin aynı istikametini vermiş. Birkaç gün sonra Yörüğün keçi sürüsünü telaşlı telaşlı sürdüğünü görmüşler.
-“Çoban emmi nedir bu telaş?”
-“3-4 saate varmaz şiddetli yağmur gelecek. Biran evvel kotaraya varmak dilerim. Sizinde çadırlar aynı yerdeyse onları hemen sökün aha şu yan bayıra kurun. Telef olmayın.” Mühendisler gülmüş.
-“Sen telaş etme emmi. Biz Meteorolojiden rapor aldık. Bir hafta yağış yok.” Yörük aynı telaşla hareket ederken,
-“Benden söylemesi arkadaşlar. Gayrısını siz bilirsiniz” Gerçektende 4 saat sonra öyle bir yağmur kopmuş ki? Seller sular olmuş, mühendisler canlarını zor kurtarmış. Çadırları, malzemelerini sel götürmüş. Sabah olduğunda ölümden dönen iki mühendis ortak kısacık istifa dilekçesi yazarak, vermişler;
“Eşeğin yol, Keçi çobanı yörüğün Meteoroloji mühendisi olduğu yerde bize lüzum yoktur!”
